vh6k. Beli inceltmek, düz bir karına sahip olmak ve yağlanmadan dolayı meydana gelen simit görünümüne son vermek için doğru beslenme ve egzersiz yapmak işe yarar sonuçlar elde etmeye yardımcı olacaktır. Bel Nasıl İnceltilir? Nasıl İnce Gösterilir? Sağlıklı bir şekilde incelmenin ilk koşulu doğru besinlerle düzgün beslenme alışkanlığının kazanılmasıdır. Düzgün beslenmediğiniz zaman dilediğiniz kadar hareket yapın, korse takın olumlu bir sonuç almak mümkün olmaz. Beli inceltmek için öncelikle yapmanız gereken şey beslenme alışkanlıklarınızı düzene sokmaktadır. Bunun yanında spor ve egzersiz yapmanız gerekmektedir. Doğru beslenme aç kalmak ya da çok az yemek anlamına gelmemektedir. Vücudunuzun günlük alması gereken vitamin, mineral ihtiyacını karşılamanız karbonhidrat, yağ ve sıvı alımını desteklemelisiniz. Karın bölgesinin yağlanmasının en büyük nedeni şeker ve alkoldür. Bu iki faktörü hayatınızdan çıkartarak sağlıklı bir incelme sağlayabilirsiniz. Bel İnceltmek İçin Öneriler Nelerdir? Metabolizma hızı incelmeyi sağlayan en önemli etkendir. Metabolizma hızını etkileyen faktörlerden bir tanesi sabah kahvaltısıdır. Güne kahvaltı ile başlayarak bel inceltmek için ilk adımı atabilirsiniz. Bir diğer önemli madde gün içinde tüketmiş olduğunuz su miktarıdır. Günde en az 2-2,5 litre su içmeniz gerekmektedir. Bu suyun yaklaşık 1 litresine biraz limon suyu karıştırıp içmeniz yağ yakımını daha da hızlandıracaktır. Süt ve süt ürünlerini tüketmeye özen gösteriniz fakat bunların az yağlı olması gerektiğini unutmayınız. Bu süreç içerisinde bitki çaylarından destek alabilirsiniz. Karbonhidratlar bel çevresindeki yağları yakmak için önemlidir. Vücuduna sağlıklı karbonhidrat alımı sağlamanız gerekmektedir. Tüm bunları spor ile desteklemeniz gerekmektedir. Spor yaparak günlük hareketlerinizi arttırınız. Bölgesel hareketlerle bel çevrenizi inceltebilirsiniz. Bel Çevresi Nasıl Zayıflar? Bel çevresindeki yağlardan kurtulmak için acı biber tüketebilirsiniz. Acı biberin içerisinde capsaicin maddesi bulunmaktadır. Bu madde metabolizmayı hızlandırarak yağların parçalanmasını sağlamaktadır. Yeşil çay içmek de bel çevresinin zayıflaması konusunda oldukça etkilidir. Yeşil sindirimi ve metabolizmayı dengeye sokar ve vücutta yağ yakımının gerçekleşmesini sağlar. Aynı zamanda antioksidan özelliği sayesinde vücuttaki zararlı maddeleri dışarı atmaya yardımcı olur. Bölgesel zayıflama konusunda size yardımcı olabilecek birbaşka çay ise mate çayıdır. Mate çayı bel bölgenizdeki yağları parçalama konusunda sizlere oldukça destek olacaktır. Bu iki çayı bir arada kullanmayınız. İkisi birlikte ağır gelebilir. Bel Çevresi Neden Genişler? Bel çevresinin genişlemesinin nedenlerinden birisi tüketilen yiyeceklersen alınan kalori miktarıdır. Beyaz ekmek, hazır gıda, fast food gibi yiyeceklerin tüketilmesivücutta yağ birikmesine neden olur. Biriken yağlar bel çevresinde toplanı ve bu bölgenin yağlanmasına neden yağlanmalar yiyeceklerden alınan bu kalorilerin eritilememesi sonucu oluşur. Bu nedenle lif yönünden zengin olan yiyeceklerin tüketilmesi gerekmektedir. Bu gıdalar yağlı yiyeceklerin aksine vücutta biriken yağların eritilmesine yardımcı olur ve böylece bölgesel olarak zayıflamanıza katkıda bulunur. Bel Çevresi Yağlarını Eritmek ve Kurtulmak Birçok kişi bölgesel olarak zayıflamak istemektedir. Kilo alımı vücutta en çok karın ve bel bölgesinde belli olmaktadır. Bel çevresi dengesiz beslenme sonucunda kalınlaşabileceği gibi hamilelik gibi özel durumlarda da kalınlaşabilir. Bel inceltme için öncelikle düzenli beslenme ve ardından spor yapmak gerekmektedir. Bölgesel zayıflama zor olsa da imkansız değildir. Gün içerisinde yapacağınız birtakım hareket ve egzersizler bel bölgenizin incelmesine destek olmaktadır. Eğer ince bir bele sahip olmak istiyorsanız sizin için sunmuş olduğumuz tavsiyeleri değerlendirebilirsiniz. Bunların yanı sıra birtakım cerrahi yöntemler de bulunmaktadır. Bu yöntemlerden yararlanarak da bel çevrenizi inceltebilirsiniz. bel inceltmekbel inceltmek için önerileribel çevresinin zayıflaması Matcha Çayı Aç Karnına Mı, Tok Mu İçilir?
Şu ana kadar işi gücü bırakıp kokoreççi olma isteğimizden bahsedip seyyar araba aldık, nohut pilavcı açmak için yollara düştük ve son sürprizi de midye tezgahı kurarak yaptık. Sırada ise dev bir dosya var Bir simitçi günde kaç simit satıyor ve kaç para kazanıyor? Şurada yapılan röportajdan Kadıköy Bahariye caddesi üzerinde hizmet veren bir simitçinin günde 100 simit sattığını öğreniyoruz. Sabah 7 akşam 7 aralığında çalışıyor. Simitin simitçiye gelişi 60 kuruş. Satışı da 1 TL. Net hesapla simitçi bir simitten 40 kuruş kazanıyor. 100 simit sattığında da günlük 40 TL. Her gün çalışsa ki mümkün olmayabilir aylık 1200 TL kazanıyor. Gideri olmasa ki o da mümkün değil 1200 TL için günde 12 saat ayakta duruyor. Pek makul değil gibi. Sakın yanlış anlaşılmasın, daha az paraya daha zor şartlarda çalışarak para kazananlar ve bundan memnun olanlar vardır, tahmin ediyoruz. Lakin ortada bir ticaret söz konusu, bu kadar karla ticaret yapmak pek akıl karı değil derler. Ayrıca çekine çekine sorduğumuz simitçi dostlardan da farklı yanıtlar aldığımız oldu. Peki sizce de bu rakamlar biraz az değil mi? Fikirlerinizi bekliyoruz dostlar.
genelde harçlık için çocukların yaptığı bir iştir. çocuk yaşın üzerindeki çoğu insan da bir meslek olarak bellemiştir. sabah erkenden simit fırınına gidilir. taze ve sıcak simitler alınır. simitlerin alış fiyatı vitrin fiyatından farklıdır. o yüzden ilkin ne kadar simit satınca sermayeyi yerine koyabileceğini hesaplar satıcı. diyelim elli simit aldı, otuzunu satınca kafa kafaya gelecek, demek ki yirmi simit kadar kârı olacaktır bu alışverişten. simitler bir tepsiye dizilir. hala sıcaktır. sokağa çıkılıp bağırılır "simiytçieeee, sıcak simiiiyyyyyt" şeklinde. simitler soğur, fırından çıkalı belki iki saat olmuştur ama hala reklam sloganı aynıdır. simit sıcaktır simitçi için. sıcak yaz güneşi tepesinde kavururken nasıl soğusun ki o simitler. satış ayrı bir derttir. çoğumuzun yaptığı "ay taze mi bakayım?" diye simiti mıncıklama hareketi simitçi için hakarettir. mıncıklar mıncıklar da bir de almazsa o insan, o daha büyük hakarettir. hani o an simit satıcısına cinayet işlese hafifletici sebep gibi gelmektedir. bırakır gider ama içinde hep bir düşünce de onunla gider. şimdi otuz simiti bir satayım, sermayeyi bir çıkartayım, o zaman sorarım ben size diye düşünür. o sokak senin bu cadde benim, "belki de şu sahildeki insanlar alırlar, beni görmüyorlar mı acaba, biraz daha bağırayım en iyisi" gibi düşüncelerle gezerler simitçiler. iş hep o sermaye kadar adedi satmaktadır. kalanı akşam evde de yenebilir sonuçta. sonuçta o simiti satmaya çalışan insan için zaten bir susamlı kebaptır simit. ziyan etmeye gelmez. sermayeyi çıkartıp da artık kar edecek seviyeye gelince biraz yayar simitçi. bir parka gider, oturur, karasular inmiş ayaklarını dinlendirir. o an olabilecek en iyi şey birisinin tüm simitlerini satınalmasıdır. ama olmaz. bir iki kişi geçerken görür, belki alır belki almaz zaten. bir de simit diye tutturan küçük çocuklar vardır. bir simitçi için dünyadaki en güzel, en sevimli, en masum yaratık işte bu çocuktur. yanında bulunan ve sırf simit istedi diye bu çocuğa kötü davrananlar ise şeytanın dünyadaki temsilcileri gibidir. "abla be, çocuğunu sevindir..." genelde işe yaramaz olup da eve geri dönünce, eğer kâr ettiyse yüzünde tatlı bir gülümseme vardır. dünyayı tepsisine koymuş, yenmiştir bu gün için de olsa. kalan bir iki simiti de kardeşlerine verir. satmamıştır sonuçta onları, ama bir zarar hissi de olmaz içinde. kardeşlerinin ve ailesinin iyiliği için gezmiştir zaten sabahtan akşama kadar. zordur, meşakkatlidir, insanlarla uğraşmayı gerektirir simit satmak ve ne kadar beğenmeseniz de bir medeni cesaret gerektirir. türkiye'de yetişkin erkekler ikiye ayrılır. çocukluğunda simit satanlar ve satmayanlar...birinci grupta yer almaktan son derece memnunum. bu iş, bana önemli şeyler öğretmişti hayata dair... üniversite mezunu bir arkadaşın karşıyaka da simit satmaya başlamasıyla mahallenin en eski simitcisinin de bunu yeni pazarlama stratejisi olarak belirlemesiyle daha eğlenceli hale geldiğini gördüğüm zor zanaat. yıllar önce babam yüklü bir meblağ teklif etmişti yapmam için bu işi. hem simitleri de o alacaktı, kazandığım para da bana kalacaktı, hem çok da iyi bir para* alacaktım yaptığım takdirde, hem sadece ufak bir bölgeydi gezmem gereken yer. ama ben kabul etmemiştim, ya arkadaşlarım görse ne olacaktı? hem zaten bağıramazdım da ben öyle. çocukluk işte. üzülürüm hala yapmadığıma, aptal ön yargılar. 1990 ve 1991 yillarinin yaz mevsimlerinde yaptigim karli is. 10 ve 11 yaslarindaydim o zaman. kar payi simit basina %50 civariydi simit firininin tanidik olmasi sebebiyle. her sabah 20 simidi firindan alir, ufak bir tepsinin icine koyar "simidiye simidiye" diye bagirarak satmaya calisirdim sabahin korunde. akrabalarima ve mahalle esnafina satardim. sokagimdan pek uzaklasmazdim simit satarken. simitleri firindan aldindak sonra hemen firinin karsisinda olan evimize gider anne ve babaya 2 tane simiti satar ben de 1 tane yer babamdan 3 simidin parasini alirdim. daha sonra alt kata gecer amcama, yengeme ve cocuklarina satar, halalar, dayilar, teyzeler mahalle esnafi derken 1-2 saatte satardim 20 simidi. benden simit almalarinin sebebi tabiki yaptigim hareketi takdir etmelerinden oturu. gunde bugunun parasiyla 7-8 lira kazanir, ogleden sonra leblebi tozu ve bilimum abur cubur ile gunumu gun ederdim aksama kadar. sabah olur, ayni dongu icerisine yeniden girer, bazen birikim yapar ve yaz mevsimini bu sekilde gecirirdim.. türkiye'de siyasetçi olabilmek ve parti başkanı olup siyasette en üst makamlara çıkabilmek için çocuklukta yapılması zorunlu eylem. simidin 1000 liraya satıldığı yıllarda simit başı 400 lira kar getirirdi bu iş. 600 lira fırın hakkı, 400 lira simitçiye. satılamayan, kalan simitler hesaba katılmaz. kalan simitleri fırın alır, ya yarı fiyatına bayat simit müdavimlerine ya da taze simide gücü yetmeyen nispeten daha fakir kesime satardı. ya da susamları dökülürek tekrar pekmeze batırılır, yeniden pişirilirdi, ki bu simitler gün görmemiş taze simitlerden daha lezzetli olurdu. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
Simit yapımı için ilk olarak derin bir kabın içerisine ılık süt, ılık su, maya ve şekeri koyun ve içerisine yumurtayı da kırarak güzelce karışımın içerisine azar azar un ilave da ekleyerek güzelce yoğurun ve ele yapışmayan yumuşak bir hamur elde nemli bir bezle örtün ve oda sıcaklığında 1 saat kadar mayalanmaya sonra minik bezeler halinde her birini rulo şeklinde uzatın ve ikisini birbirine örgü biçimde sarın. Ardından uçlarını pekmezi da hafif kavurun ve soğumaya simitleri önce pekmezli suya ardından susama bulayın ve pişirme kağıdı serili fırın tepsisinin üzerine ısıtılmış 180 derece fırında ortalama 25-30 dakika kadar simitleriniz hazır. Afiyet ÇeşitleriSokak lezzeti deyince aklımıza ilk gelen yiyecek simittir. Lezzetli, hesaplı ve doyurucu ve geleneksel bir yiyecek olan simit, ülkemizde bölgelere göre farklı çeşitleri ile satılıyor. Her biri ayrı lezzete olan simit çeşitlerimiz ise,İstanbul Simidi Ülkemizde en çok tüketilen simitler arasında İstanbul simidi yer alıyor. İstanbul simidi, un, su, tuz ve mayadan hazırlanıyor. Halka haline getirilen hamur ise önce pekmezli suya ardından da susama bulanarak taş fırınlarda pişirmeye bırakılır. Çıtır çıtır simidin önce kokusunu sonra da muhteşem lezzetini duyarız. İstanbul simidi, muhabbetin eşlikçisi ve martılara verilen gevrek yol simidi Çok bilinmeyen Osmaniye simidi, gizli kalmış bir lezzettir. Hamurun üzerine erimiş şeker dökülür ve bu şeker, simide kırmızı bir renk verir. Soğuk şalgamla birlikte tüketilen Osmaniye simidi, sevilerek Gevreği Çıtır çıtır İzmir gevreği, adının hakkını veriyor. İki kez pişirme tekniği uygulanan hamur, kızgın pekmez havuzunda bir süre pişirildikten sonra susamlanır ve tekrar fırına Simidi Ankara simidi, ülkemizin en sevilen simitleri arasında yer alır. Bolca pekmez kullanılarak yapılan Ankara simidinin koyu bir rengi vardır. Diğer simitlere göre hamuru daha Simidi Hem tadı hem de görüntüsü diğer simitlerden farklı olan Nevşehir simidi, dikdörtgen şeklindedir ve poğaça görünümündedir. İçinde ise, nohut mayası Simidi Susamsız olan bu simide kel simit ismi verilir. Kastamonu'nun önemli lezzetleri arasında yer Simidi Dışı çıtır içi yumuşak olan Eskişehir simidi en lezzetli simitler arasında yer Simidi Diğer simitlere göre daha küçük ve bol susamlı bir simit Püf NoktalarıÜlkemizin geleneksel lezzetleri arasında yer alan simit yapımında dikkat edilmesi gereken püf noktaları vardır. Öncelikle emin olduğunuz buğdaydan yapılmış olan bir unu tercih etmeniz gerekir. Tüm sıvı malzemeleri unun ortasında hazırladığınız havuzun içinde eriterek iyice karıştırdıktan sonra orta yumuşaklıkta bir hamur elde etmeniz gerekir. Simit hamurunu düşük ısıda ısıtılmış bir fırının içinde mayalanmaya bırakmalı ikinci mayalanma sürecinde simide şekil vermelisiniz. Simitte kullanacağınız susamı mutlaka kavurmalısınız. Üzüm pekmezi ile hazırladığınız pekmezli suya simitleri batırdıktan sonra simidinizi susama bulayarak önceden ısıtılmış fırında 10 dakika boyunca fırının kapağı açık bir şekilde simidi güzelce kızartmanız Daha Nefis Yapacak Lezzet ÖnerileriSimidi daha da lezzetli hale getirmek ve bir öğün geçirmek için simidin içini açarak beyaz peynir, domates ve biraz da yeşillik koyarak tüketebilirsiniz. Aynı zamanda beyaz peynir yerine hafif labne peynirini de tercih edebilirsiniz. Simidin boyutunu küçülterek kandil simidi olarak da beş çaylarında tüketebileceğiniz güzel bir hazırlık SunumlarıSimidin yanına en çok yakışan peynir, çay ve zeytin ile güzel sunumlar hazırlayabilirsiniz. Aynı zamanda simidin ortasında yumurta pişirerek hem sunum hem de lezzet açısından farklı bir tat ortaya çıkarabilirsiniz. Simit, ülkemizde en çok tüketilen ve yüzyıllık bir geçmişi olan en köklü yiyeceklerimiz arasında yer alır. Vazgeçemediğimiz bu lezzeti, pek çok farklı tat ile sunabilir ve hem görseli hem de doyuruculuğu yüksek bir öğün Faydaları Var mıdır?Simit, lezzetli olduğu kadar faydalı bir besindir. Simidin üzerinde bulunan susamların içinde bol miktarda antioksidan ve vitamin bulunur. Aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirici bir özelliğe de sahiptir. Susamın içinde yer alan demir ve vitaminler, kansızlığın önlenmesine yardımcı olur. Kansızlık sorunu yaşayan kişilerin öğünlerinde susam bulunan yiyeceklere yer vermesi önerilir. Susamlı simit tüketmek, bağırsak kanserine yakalanma riskini en aza indirir. Susamın içinde bulunan vitaminler beyin ve sinir hastalıklarının oluşumunu önemli ölçüde engeller. İçerdiği kalsiyum ve magnezyum ise, kemiklerin güçlenmesine yardımcı olur. Bağışıklık sistemini önemli ölçüde güçlendirmeye yardımcı Kaç Kalori?Bir susamlı simit 100 gramdır ve bir adet simidin içinde 434 kalori Kilo Aldırır mı?Simit çok fazla tüketilirse kilo aldırabilir. Fakat porsiyon kontrolünüzü yaparak kilo almayı önleyebilirsiniz. Sadece simitle karın doyurmayı düşünmüyorsanız diyet listelerinize simidi ekleyebilirsiniz. Simit, hamur işi olduğu için fazla tüketmekten kaçınılması gereken besinler arasında yer alır.
Paranın değerinin eridiğini anlamak için benim basit bir formülüm var… Benim çocukluğumda bir simit 50 kuruştu. 50 kuruşun yanında 1 lira da madeni paraydı. Annem okula giderken cebimize 50 kuruş koyardı. Cebinde simit parası varsa çocuğunuz aç kalmaz. Bu da 50 kuruş demekti. Belki de bu nedenle asgari ücret hesaplaması yaparken simit çay hesabı yaygın biçimde kullanılıyor. EKMEK 4 TL, SİMİT 5 TL Gelelim bugüne… Fırıncılar Odası; un, elektrik, doğalgaz, maya, akaryakıt, işçilik maliyetleri gibi maliyetlerin yükselmesi ile birlikte ekmeğe zam için Esnaf ve Sanatkarlar Birliğine dilekçe vermiş. Devlet destekli un çuvalının 350, devlet desteksiz un çuvalının 550 liradan satılması nedeniyle ortaya çıkan maliyetin zam yapılmadan karşılanamayacağını belirten fırıncılar ay sonunda 200 gram ekmeğin 4 lira olmasını istiyor. Aynı zamanda simit fırınları sahipleri de Fırıncılar Odası ve KOTO’ya dilekçe vererek simidin 100 gram 5 lira olmasını istemişler. Yapacak bir şey yok. Zam isteyen esnaf da haklı buna tepki veren vatandaş da… 5 VE 10 TL’LİK MADENİ PARA Ama beni bu zamda etkileyen başka bir şey daha var, çocukluğumun 50 kuruşu bugün 5 lira oldu. Başka örnek vereyim, 200 TL, piyasaya ilk olarak 1 Ocak 2009'da sürüldü. Piyasaya çıktığında dolar kuru idi. Yani 200 TL, 131 dolara karşılık geliyordu. Bugün 200 lira ile yaklaşık 12 dolar alabiliyorsun. Bu şu demek, bugün 5 lira ve 10 lira madeni para olsa kimse şaşırmayacak. Çünkü değerleri bu kadar... Buradaki mesaj aynı zamanda şu demek, dar gelirlinin emeklinin maaşları da buna göre yeniden dizayn edilmeli… Doğrusu geniş kitleler gibi ben de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz konuşmasında sadece siyasi açıdan değil bu anlamda da önemli sözler bekliyorum. Dar gelirlinin, alım gücünün yükseleceğini düşünüyorum. Simit örneği ortada… Çocuklarınıza yaz tatilini zehir etmeyinVe bir eğitim yılının daha sonuna geldik… 2021- 2022 eğitim yılı bitti… Kızım İpek artık genç bir kız, seneye 11. sınıfa gidecek. Yavaş yavaş bizi de üniversite sınavı heyecanı saracak. Oğlum Çınar Ege daha yolun başında 1. sınıf karnesini aldı. Ona kalsa seneye de birinci sınıftan başlamak istiyor ve yılın nasıl geçtiğine inanamıyor. Belki de pandemi çok etkilemediği için normalleşti ve eğitim yılı bir çırpıda geçti. Pandemi böyle miydi, eve kapanan ve depresifleşen çocukların ekrandan bir şeyler öğrenme gayreti çok yorucuydu. Umut ediyorum, yeni tip Koronavirüs bundan böyle hayatımızı zehir etmez… ÇOCUKLAR TATİLDE NE YAPMALI Peki, tatil geldi… Çocuklar ne yapmalı? Adı üstünde yaz tatili… Bana göre elbette kitap okumalılar. Motor kabiliyetlerini geliştirecek sportif ve sanatsal çalışmalar olabilir ama bunun dışında çocuklara yük yüklenmemeli. Okullar açılmadan iki hafta kadar önce çocuklar okul disiplinine geri dönmeli… Peki uzmanlar ne diyor? BÜYÜK YASAKLAR KOYMAYIN Epey makale okudum birini aktarmak isterim. Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz “Aileler tatile çocuklar gibi tüm gün eğlence programları olarak bakamayabilir. Aileler, çocuklarının derslerine daha iyi hazırlanması ve zamanın iyi değerlendirilmesi istemeleri gibi nedenlerle çocuklarına istemeden de olsa tatili zehir edebilir. Tatili ailesi yüzünden sıkı bir kampta geçirmek zorunda kalan çocuklar, derslere karşı daha ilgisiz ve eğlenceye aç bir ruh haline sahip olur. Bu konuda ailelerin en sık yaptıkları bir diğer hata da; çocuklara televizyon, futbol oynama, bilgisayar yasakları getirmeleridir. Bir diğer hata ise; çocukların dersleri unutmasına ve derslerde başarısız olmalarına engel olmak amacıyla çocukları yoğun bir ders programına almaktır. Bu iki durum da, çocukların derslerden soğumasına ve tatilden keyif almamalarına neden olabilir” diyor. TATİL ÇOCUKLARIN HAKKI Evet, tatil çocukların hakkı… Bu hakkı ellerinden almayın Yaz tatilini çocuklarınıza zehir etmeyin… Ben çocuklarım için öyle yapacağım.
simit satmak için ne yapmalı